4 Eylül 2014 Perşembe

MARMARA'DAN KUZEY EGE'YE SEYİR (YALOVA - AYVALIK - İSTANBUL)

26.07-04.08.2014

Seyahat heyecanım birkaç hafta evvelden başladı. Planladığımız gibi Bayram tatilini teknem Symphony’yle İstanbul’dan Ayvalık’a gidip dönerek geçirebilecek miydik acaba? Yoksa aksilikler yüzünden vazgeçmek zorunda mı kalacaktık? Sürekli teknemin bu seyahate hazır olup olmadığı konusunu değerlendiriyor ve ne tür önlemler almam gerektiğini düşünüyordum.

Teknenin motorunun süregelen ve göz ardı ettiğim hararet problemi seyahate çıkmadan iki hafta önce çıktığımız seyirde tekrar ortaya çıktı. Çanakkale Boğazı’nda saatlerce akıntıya karşı motorla gitmemiz gerektiğinden hararet problemini artık göz ardı edemezdim, çözmek zorundaydım. İki hafta boyunca Mustafa Usta ile epey uğraştık ve sonuçta motorun soğutma probleminin çözüldüğüne ikna oldum. Emin olmak için Mustafa Usta’yı Yalova’dan Pendik’e motor seyriyle götürdüm. Pendik’ten tekne için alışverişlerimi yaptıktan sonra ertesi gün motorla sorunsuz geri döndüm. Yola çıkmak için hazırdık.

8 Temmuz 2014 Salı

YALOVA - TUZLA MERCAN YUVASI SEYRİ

06.07.2014

Cumartesi günü rüzgar sabahtan itibaren Kuzey yönden kesintisiz esti. Bu fırsatı değerlendirmek için Dolunay, Noam, Mia ve ben  sabah ilk feribotla Yalova'ya geldik. Pazardan taze yiyecek alışverişi yaptıktan sonra tekneyi hazırlayıp onbirde marinadan çıktık. Marinanın dışında bizi yunuslar karşıladı. Birkaç grup etrafımızda dolanıp geçti.

Yarım saat sonra taze ekmek kokusu etkisini gösterdi ve ufak ufak yiyecekler tırtıklanmaya başladı. Daha öğlen olmadan pazardan aldığımız taze ekmek, peynirler, domates ve salatalıklar bitmişti. Rüzgar arttıkça tekne hızlandı. İki buçuk saat sonra Tuzla'daki Mercan koyuna gelmiştik.


Tuzla'da yelkenleri indirip dalgakıranın yakınındaki bir tonoza bağlandık. Yaklaşık bir saat denize girip çıktık ve keyif yaptık. Mercan koyu hem temiz hem de sakindi. Antik dalgakıranın ve limanın hikayelerini yabancı dostlarımıza uzun uzun anlattık.

Dönüşe geçtiğimizde saat üçe geliyordu. Artan rüzgarı peşimize alıp dalgaların üzerinden kayarak iki saatte Yalova'ya döndük. Saat beşte marinaya bağlandık.

5 Mayıs 2014 Pazartesi

BMW BOSPHORUS SAILING FEST 2014

04.05.2014
Senenin ikinci Boğaz yarışı Lodos havada geçti. Bebek'ten start alıp Arnavutköy'deki şamandırayı döndükten sonra güneyli havada Akıntı Burnu'nu zorlanmadan geçtik. Balon basıp Büyükdere'ye kadar kavança ederek çıktık. Büyükdere koyundaki ikinci şamandırayı döndükten sonra orsa seyirde akıntıyla birlikte hızla güneye indik ve Bebek'te yarışı bitirdik.
 

TUR 2777 Belle de Jour

2 Mayıs 2014 Cuma

İYK BAU BOSPHORUS CUP - BOĞAZ YARIŞI

26.04.2014

Cumartesi günü Belle de Jour teknesiyle senenin ilk Boğaz yarışına katıldık. Hava bulutlu ve serindi. Rüzgar kuzeyden esti. Yarış hafif rüzgarla başladı. Bütün tekneler Beşiktaş'taki Bahçeşehir Üniversitesi binası önündeki start hattında rüzgar arayarak yol almaya çalıştı. Neyseki tekneleri ileri götürecek kadar rüzgar vardı. Ancak Arnavutköy Akıntı Burnu'nda yeterli rüzgar olmadığından tekneler akıntıyla geriye, Kuleli Askeri Lisesi önlerine düşmeye başladı. Biz Akıntı Burnu'nu üçüncü denememizde, kuvvetlenen rüzgarın yardımıyla geçebildik. Anadoluhisarı önündeki şamandıranın etrafından döndükten sonra balon açmadan güneye döndük. Başladığımız gibi Bahçeşehir Üniversitesi önünde yarışı bitirdik. Sabırlı mücadele gerektiren ama çok keyifli bir yarıştı.


 

10 Nisan 2014 Perşembe

BELLE DE JOUR EKİBİYLE TANIŞMA TURU

05.04.2014

Cumartesi günü Belle de Jour ekibiyle tanışmak için Fenerbahçe Marina'daydık. Rüzgarsız ve güneşli havada yelkenleri denemek için birkaç saatlik bir tur attık. Baharda keyifli bir sezon açılışı oldu bizim için.

4 Mart 2014 Salı

ST MORITZ, İSVİÇRE - DAĞLARDA KAYAK VE YÜRÜYÜŞ

Kış İstanbul'da malesef kupkuru geçerken Alpler'de metrelerce kar vardı. Üstelik orada geçirdiğim hafta boyunca sık sık kar yağdı. Yoğun kar yağan günlerde kayak yapmak yerine uzun yürüyüşler yaptık. Güneşli günlerde ise dağlarda kaydık.
Orman içinde ve vadilerde yollar işaretlenmiş ve temizlenmiş olduğu için çevre köylere rahatlıkla yürünebiliyor. Ama biz gene de orman yollarında kaybolmayı, tipide etrafımızı görmeden saatlerce yürümeyi, kısacası macera yaşamayı başardık.