28 Nisan 2009 Salı

RESİF PENDİK MARİNA’DA



25.04.2009

Resif’in Ataköy Marina’daki bağlama sözleşmesinin bitmesine bir gün kala Gürkut teknesindeki yeni marinaya geçiş hazırlıklarını tamamladı. Yeni koltuk halatlarının ucuna radansalı kasalar yapıp kilitli zincirler taktı. Yırtılan usturmaça kılıflarını yeniledi. Su ve mazot depolarını doldurdu. Tekneyi neta etti.



Ertesi sabah yedi kişilik ekip (Duygu, Dolunay, Emre, Tevfik, Güner, Gürkut ve ben) marinada buluştu. Bir yandan Resif’i seyre hazırlarken bir yandan da simit, zencefil ve kahveden oluşan kahvaltımızı yaptık. Zencefilin deniz tutmasına iyi geldiğini bir kitapta okumuştum. Denemek için herkese biraz yedirdim ve iyi geldiği kanaatine vardım. Normalde deniz tutanlar bütün gün sapasağlamdı.



Öğle saatinde marinadan çıktık. Hava güneşliydi. Kıyıda keşişlemeden hafif esen rüzgar, tekne açıldıkça kuvvetlendi. Yarım saat içinde yelken bastık ve motoru kapattık. Hızla Burgazada’ya doğru ilerlemeye başladık. İki saatte Burgazada limanının önüne geldik. İki tane motorlu bot bizi karşıladı. Biri Barba Yani’nin diğeri Antigone’ninmiş. Bu iki lokanta, tekneyle gelenler için limana birkaç tane tonoz atmış. Barba Yani’nin tonozlarından birine bağlanıp botla kıyıya çıktık. Bu, daha önceden yaptığımız gibi kıyıya bağlı balıkçı motorlarına aborda olmaktan daha rahat oldu. Burgazada’da bahar güneşiyle ısınarak iki saat sofrada oturduk ve keyif yaptık. Balık yedik ve rakı içtik (ben bile yarım bardak içtim!).

Tekneye döndüğümüzde rüzgar Yıldız’dan orta kuvvette esiyordu. Hemen yelken bastık. Adaların arasından çıkıp Pendik’e yaklaştıkça rüzgar Poyraz'a döndü ve sağanaklar arttı. Ancak rüzgarüstünde oturup tekneyi doğrultan ekip sayısı çok olduğundan yelkenleri küçültmemize gerek kalmadan hızla yolaldık. Akşam altıda Pendik marina önlerindeydik. Palamar yardımıyla geçici yerimize bağlandık. Tekneyi toparladık ve yeni koltuk halatlarını taktık. Resif’in yeni yerinde sağlam şekilde bağlı olduğuna emin olduktan sonra Pendik marinadan ayrıldık.

13 Nisan 2009 Pazartesi

PENDİK MARİNA’YA GEÇİŞ

11.04.2009

Cumartesi sabahı Gürkut ve Emre ile Ataköy Marina çekek sahasına geldik. Hava güneşli ama serindi. Sabah erken saatlerde bile Poyraz kuvvetli esiyordu. Harika bir yelken havasıydı. Bu şartlardan faydalanarak iki haftadır karada bakımda olan teknemiz Symphony’yi suya indirip Pendik Marina’ya götürmeyi planlıyorduk. 2006’dan beri Ataköy Marina’da olan Symphony’nin bağlama yeri değişeceği için heyecanlıydım.

Vinç tekneyi alıp havuza indirdi. Ancak motor soğutma suyu almadığından filtresini değiştirmemiz gerekti. Ardından marina dışında kısa bir deneme turu attık. Başka bir sorun gözükmediğinden marinaya dönüp bağlandık. Tekneyi yıkayıp su deposunu doldurduk. Genoa yelkenini taktık. Hazırlıkları tamamladıktan sonra marinaya çıkışımızı bildirip avara ettik. Emre işi olduğundan bizimle denize açılmadı. Güner, Ataköy – Pendik seyrinde bize katıldı.

Ataköy Marina’dan saat 13:50’de çıktığımızda rüzgar 5 kuvveti bulmuştu. Ana yelkeni çift camadanlı basıp cenoayı tekneyi zorlamayacak şekilde küçülttük. Orsa seyrinde ortalama 6 knot hızla Pendik yönünde yola koyulduk. Kınalıada ve Heybeli arasında rüzgar biraz hafifledi. Maltepe açıklarındaki Güney kardinalini geçtikten sonra rüzgar tekrar arttı. Pendik Marina’nın mendireğinin önüne geldiğimizde saat 16:30 olmuştu ve rüzgar Poyrazdan tahminen 6 kuvveti bulmuştu.

Marinaya girip palamar yardımıyla bağlandık. Baştan tonoz alıp kıçtan pantona yanaştık. Ancak tekne Poyrazı bordadan aldığı için biraz zorlandık. Pendik marinada pantonlar tamamlanmış ancak mendirekte ve karada inşaat halen devam ediyor. Su boruları ve elektrik kabloları döşeniyor. 10 gün içerisinde bunların pantondaki pedestallere bağlanacağı söyleniyor. Tekneyi neta ettikten sonra havuzlukta biraz dinlendik ve günbatımını seyrettik.

Uzun ve yorucu bir günün ardından selametle Pendik Marina’ya bağlandığımız için mutluydum. Ancak yeni yerimize, marina şartlarına ve bağlanma şekline alışmamız biraz zaman alacak sanırım.