26-27.11.2011
Marinadaki komşum Gürkut, teknesi Resif’le geçen haftasonu Sivriada’ya gitti. Burgazada’daki Kalpazankaya’da günbatarken çektiğimiz fotoğraflarda çıkan Sivriada’nın ıssız bir limanı olduğunu biliyordum. Hatta limanda aborda olmak yerine demir atıp kıçtan kara yanaşmak gerektiğini yoksa açıktan geçen gemilerin dalgasıyla teknenin bordasının rıhtıma çarpıp hasar görebileceğini de öğrenmiştim. Ancak uzaktan görünen ve adaya ‘sivri’ ismini veren tepenin içinde taşocağından kalma geniş ve etkileyici bir krater olduğunu ve bunun içinde dolaşılabildiğini bilmiyordum. Ayrıca adada balıkçıların beslediğini tahmin ettiğim dört tane de kedi varmış...
30 Kasım 2011 Çarşamba
16 Kasım 2011 Çarşamba
LİKYA YOLU, ANTALYA
05-09.11.2011
Kasım ayında yaylada çadırda kalacaksın, deseler, çıldırmış
olmalılar, derdim içimden. Ama Batı
Toroslar’daki Olympos (Tahtalı) dağının eteğindeki Çukur yaylada geçirdiğimiz
akşam beş günlük seyahatin en keyiflisiydi. Çevreden topladığımız sedir ağacı
dallarıyla yaktığımız ateşin baharatlı kokusu hala burnumda.
5 Kasım Cumartesi sabahı dokuz kişilik ekibimizle Antalya Havaalanı’nda
buluştuktan sonra ilk durağımız Göynük Kanyonu oldu. Rehberimiz Özgür ilk günkü
zorlu tırmanış planından vazgeçip bize kanyonda ve ardından ormanda kısa yürüyüşler
yaptırdı. Temiz hava ve orman kokusu hepimizi sardı. Akşam Ovacık köyündeki Gül
Dağ Oteli’nde kaldık.
Göynük Kanyonu
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)