24 Temmuz 2012 Salı

RODOS'TAN SİMİ'YE


MARMARİS, DATÇA VE YUNAN ADALARI (RODOS, SİMİ, KNİDOS, NİSİROS, BOZUKKALE)

16-22.06.2012 - İKİNCİ GÜN

RODOS  – SİMİ ETABI (Yaklaşık 21nm, rüzgar GGB 10-15knot, dalga 0,5m)


17.06.2012
Rodos’ta uyandığımız sabah borç krizindeki ülkede kritik sonuçlar doğurabilecek bir genel seçim yapılıyordu. Ancak adada seçime dair hiçbir emare yoktu. Oysa bir evvelki gece Rodos’lular Euro 2012’de Yunanistan’ın futbol maçı kazanmasını çılgınca kutlamıştı.

Dolunay ve Duygu önceki akşam Rodos’un tarihi kalesinin içindeki çarşıda bulunan mücevher dükkanı Lalaounis’e bakmaya gitmişler ama kapanmış olduğunu görüp hayalkırıklığına uğramışlardı. Halbuki iki sene evvel rıhtıma yanaşır yanaşmaz Lalaounis’ten takı almaya gitmiştik. Kız ekibi işte…

19 Temmuz 2012 Perşembe

MARMARİS'TEN RODOS'A

MARMARİS, DATÇA VE YUNAN ADALARI SEYRİ (RODOS, SİMİ, KNİDOS, NİSİROS, BOZUKKALE) - İLK GÜN

16-22.06.2012
15 Haziran Cuma akşamı Duygu, Dolunay ve ben uçakla İstanbul’dan Dalaman’a geldik. Gece yarısı Albatros Marina yakınındaki Otel Çarıkçı’ya vardık. Gülören Londra’dan Dalaman’a doğrudan uçup erken saatte otele girebilmişti. Planımız sabah erkenden tekneyi teslim alıp işleri tamamlamak ve yola çıkmaktı. İki senedir kiraladığımız yelkenli olan Hadar’ı İhsan Bey’den üçüncü kez alıp bir hafta boyunca Yunan adalarında gezecektik.

MARMARİS – RODOS ETABI (Yaklaşık 25nm, rüzgar GGB 15-20knot, dalga 1,5-2m)

16.06.2012
Cumartesi sabahı sekiz buçukta Albatros Marina’da İhsan Bey’le buluştuk. Yurtdışı çıkış işlemleri için pasaportlarımızı teslim ettikten sonra kahvaltı ettik. Albatros Marina’da  Cumartesi günü tekne değişim günü olduğundan bizim gibi birçok ekip teknelere yerleşiyor ve masalara yayılmış haritalar üzerinden rota belirlemeye çalışıyordu. Migros Sanalmarket’ten sipariş verdiğimiz malzemeleri Hadar’a yerleştirdik. Bu arada İhsan Bey bize tekneyi teslim etti ve geçen sene yaptığı birkaç değişikliği gösterdi. Özellikle GPS ekranını dümenin önündeki panoya alması çok faydalı olmuştu. Ayrıca yeni yelkenler geçen senekilere göre çok daha iyiydi.

10 Temmuz 2012 Salı

ANNEM VE BABAMLA KALPAZANKAYA

07.07.2012
Cumartesi günü hiç rüzgar olmadığı için yelken yapamadık. Motorla Burgazada'daki Kalpazankaya'ya gidip geldik. Izgara levrek harikaydı...

3 Temmuz 2012 Salı

BÜYÜKADA DİLBURNU'NDA HAFTASONU



30.06.2012 - 01.07.2012
Haftasonu yelken için şartlar harikaydı. Cumartesi akşamı saat yedide Dolunay'la tekneyi hazırlayıp marinadan çıktık. Rüzgar Poyraz'dan dört Beaufort esiyordu. Ana yelkeni bastık ve geniş apaz seyirle Pendik'ten Büyükada'nın batısındaki Dilburnu'na yaklaşık bir buçuk saatte geldik. Güneş batmadan demir attık. Resimde görüldüğü gibi basit ama keyifli akşam yemeğinden sonra yıldızları seyretmeye başladık.

Demir yerini seçerken Dilburnu'nun sakin ve huzurlu olacağını düşünmüştük. Ancak Poyraz'da korunaklı ve nispeten dalgasız olan Dilburnu'nun güneyindeki koyda malesef gecenin ilerleyen saatlerine kadar canlı müzik yapılan bir mekan var. Sanki biz teknemizle mekanın içine demirlemişiz gibi... Gittikçe kötüleşen müzikte uyumak ne mümkün! Ayrıca sabaha karşı koya gelip gürültüyle ve tabii müzik eşliğinde demir atan motoryat bizi tekrar uyandırdı. Kısacası yazın İstanbul yakınlarında denizde sessiz ve sakin bir koy bulmanın epey zor olduğunu anladık.

Sabah erkenden sahilden motorlarla koydaki plaja insanlar gelmeye başladı. Trafik ve kalabalık arttıkça huzursuz olup bir an önce koydan ayrılmaya karar verdik. Saat onbirde demir alıp yelken bastık. Büyükada ile Heybeliada arasından orsa seyirde kuzeye yükselirken Dilburnu'na yolcu bırakmış olan 'Cemile Ketenci' isimli tur teknesi hızla bordamızdan üzerimize gelmeye başladı. Yelkenle önünden kaçmamıza imkan olmadığı için bize düdük çalan tekneye arkamızdan geçmesini işaret etmeye çalıştık. Üzerimize gelmekte olan tur teknesi güneye dümen kırmadan önce hoparlörle bize 'bu kadar korkuyorsanız denize çıkmayın' diye küstah bir anonsta bulundu. Kaptanın neden bizi korkutmaya çalıştığını anlamadık. (Şikayet yazıma karşılık Dentur bu teknenin kendilerine kayıtlı olmadığı cevabını verdi ama DTO üye listesinde verilen adres onlarınki. Bu konuda Dentur'dan cevap alamadım.)

Ne gürültülü müzik, ne motoryatlar, ne de 'Cemile Ketenci'nin kaptanı keyfimizi bozamadı çünkü Pazar sabahı rüzgar Poyraz'dan beş Beaufort'a çıkmıştı. Çift camadanlı yelkenlerle önce Kalamış önlerine gelip 'Atatürk Moda'da' yarışının startını izledik. Ardından Sedef Adası'nın güneyine indik ve burada anayelkeni kasıp tekneyi 'heave-to' pozisyonuna getirdik. Teknenin ilerlemesi durdu ve dalgada salınması azaldı. Öğle yemeğini bu şekilde yedik ve teker teker denize girip çıktık. Bu sırada rüzgar altı Beaufort esmeye başlamıştı. Sağanaklarda ise yedi Beaufort'u buluyordu. İki saatlik keyifli seyirden sonra marinaya geldik ve bağlandık. Tekneyi toparlayıp yıkadıktan sonra epey yorulmuş olduğumuzu farkedip eve dönmek üzere yola koyulduk.