23 Ağustos 2011 Salı

LEYLEKLER

20.08.2011

Upuzun leylek sürüsünün teknenin üzerinden süzülüşü bizim için olağanüstü bir görüntüydü. Dev kanatlarını ve uzun boyunlarını seçebiliyorduk. Upuzun bir kafile Yassıada'nın üzerinden Büyükada'nın kuzeyine kadar geliyordu. Bu sırada, Burgazada yarışına katılan yatların Büyükada ve Sedef Adası arasından kuzeye tırmanan görüntüsü belirdi. Deniz'le beraber yaptığımız üç-dört saatlik keyifli seyirde yer yer tekneyi yatıran kuvvetli sağanakların dışında bizi en çok heyecanlandıran sonbaharın habercisi leylekler oldu.

17 Ağustos 2011 Çarşamba

MARMARA'DA YUNUSLAR

14.08.2011
Marinada uzun bir kahvaltıdan sonra, puslu, rüzgarsız ve sıcak havada teknede tembellik yapmayı planlarken günün ilerleyen saatleri önce Lodos ve ardından gelen Poyraz'la heyecanlı hale dönüştü. Öğleden sonra ikide marinadan çıkarken 10-12 knot Lodos ile karşılaşınca yelken basıp orsa seyre geçtik. Güneye inip birkaç saat sonra Çınarcık'a yaklaştık. Dönüşe geçtiğimiz sırada rüzgar Karayel'e döndü ve hafifledi.

Günün en heyecanlı anı, denizin ortasında bir yunus sürüsüyle karşılaşmamız oldu. Yunuslar etrafımızda yüzüp bizi bir süre yokladıktan sonra yollarına devam ettiler. Malesef rüzgar hafiflediğinden yunuslarla yarış yapamadık. Yunuslar geri döner ümidiyle ekipten iki kişi denize atladı ve tekneden attığımız halata tutunarak yüzdü. Ama yunuslar bütün çabalarımıza rağmen geri dönmediler. Akşamüstü Poyraz çıktı ve bizi keyifli bir orsa seyirle güneş batmadan önce marinanın önüne kadar getirdi. Bağlandığımızda hala yunusların heyecanı içindeydik.

9 Ağustos 2011 Salı

ANNEM VE BABAMLA YELKEN

06.08.2011

İstanbul'u Ağustos'ta bir nebze serinleten ve nemi azaltan Poyraz birkaç haftadır devam ediyor. Benim gibi sıcağı sevmeyen yelkenciler için Poyraz bir lütuf. Son zamanlarda her haftasonu tekneye gelenlere 'çok şanslısınız, sabahtan itibaren Poyraz var' diyorum. Geçen Cumartesi bu sözleri sabah erkenden yelkene çıkarken annemle babama söyledim.

2 Ağustos 2011 Salı

BÜTÜN GÜN YELKEN

31.07.2011

Pazar günü sabah erkenden Poyraz 2-3 kuvvet esmeye başladı. Planladığımız gibi dokuz buçukta Emel, Deniz, Dolunay ve ben marinada buluştuk. Emel’in yelken tecrübesi yok ama geçen sene bir kere bizimle teknede Boğaz’da yarış izlemeye gelmişti. Bu sayede tekneyi tanıyordu. Deniz ise çocukken İstanbul Yelken Kulübü’nde yelken yapmış ama senelerdir ilk defa bir yelkenliye ayak basıyordu.