9 Ağustos 2011 Salı

ANNEM VE BABAMLA YELKEN

06.08.2011

İstanbul'u Ağustos'ta bir nebze serinleten ve nemi azaltan Poyraz birkaç haftadır devam ediyor. Benim gibi sıcağı sevmeyen yelkenciler için Poyraz bir lütuf. Son zamanlarda her haftasonu tekneye gelenlere 'çok şanslısınız, sabahtan itibaren Poyraz var' diyorum. Geçen Cumartesi bu sözleri sabah erkenden yelkene çıkarken annemle babama söyledim.

Tekneyi hazırlarken rüzgar 18-20 knot esiyordu. Saat onbirde yelken basıp Pendik'ten Burgazada'daki Kalpazankaya'ya iki saatte gittik. Öğleden sonra birde Kalpazankaya'daki kestane ağacının altındaki masamızda oturuyorduk. Kocaman bir sinarit balığını hemen bizim için ızgaraya attılar. İstanbul'da böyle büyük balıkları Kalpazankaya'daki kadar güzel pişiren yer az vardır herhalde.
Keyifli yemeğin ardından tekrar tekneye dönüp yelkenleri bastık ve güzel bir manevrayla tonozdan ayrıldık. Öğleden sonra rüzgar biraz arttığı ve orsa seyre geçtiğimiz için anayelkene çift camadan vurmuştuk. Adaların güneyinden geçip Sedef Adası'nın hizasından tramola ile kuzeye yükseldik. Büyükada'ya yaklaşırken tekrar tramola atıp Tuzla önlerine geldik. Kalpazankaya'dan ayrıldıktan üç saat sonra marinaya döndük. Keyifli seyir sırasında annemle babam dalgaların serpintisiyle biraz ıslandılar ama ortaya güzel fotoğraflar çıktı.

1 yorum: