29 Aralık 2010 Çarşamba

KIŞIN YELKEN

25.12.2010



Cumartesi günü havanın Lodos’tan üç kuvvet esmesini fırsat bilip marinaya gittik. Duygu ve Emre’yle güneyli ılık havada öğleyin marinadan çıktık ve yelkenleri bastık. Lodos, Pendik önlerinde epey dalga kaldırmıştı. Adaların kuzeyinde dalgalar azaldı ama malesef rüzgar da hafifledi. Heybeliada ve Burgazada arasından tramola atarak güneye indiğimizde tekne iyice yavaşladı ve dalgalara karşı ilerlemek zorlaştı. Motoru çalıştırdık ve Kalpazankaya’ya yöneldik. Lodos’un kaldırdığı dalga sebebiyle Kalpazankaya’nın botunu indiremediğini öğrenince yola devam edip Burgazada ve Kınalıada arasından kuzeye kıvrıldık. Artan rüzgarı geniş apazdan alıp Pendik yönünde keyifli bir seyre koyulduk. Dümeni Emre aldı. Yaklaşık bir saat Büyükada önlerinde rüzgar hafifleyene dek yelkenle devam ettik. Hava kararmadan marinaya girebilmek için Kartal - Pendik arasında motoru çalıştırdık. Pendik önlerinde denizin üstü tamamen mazot kaplıydı. Bunun yakıt alan gemilerden kaynaklandığını düşündük. Marinaya döndüğümüzde hava kararmak üzereydi. Kışın kısa günlerinde dahi birkaç saat yelken yapmak çok keyifli…

7 Aralık 2010 Salı

PENDİK MARİNTÜRK MARİNA

04.12.2010
Cumartesi günü Dolunay ve ben son derece durgun havada motorla Tuzla Mercan Yuvası’na kadar gidip geldik. Teknenin hareketsizlikten altına yapışan yosun ve kekamozların bir nebze döküldüğünü ümit ediyorum.  Denize çıkmadan önce marinada kocaman bir denizanasının resmini çektim. Ortaya ilginç bir fotoğraf çıktı: