4 Mayıs 2010 Salı

KALPAZANKAYA VE PORT SEDEF

01-02.05.2010

Cumartesi gününü Kalpazankaya’da geçirdik. Pazar akşamüstü ise Port Sedef’e gittik. Hem Burgazada hem de Sedef Adası baharda yemyeşil ve huzurlu. İstanbul’un içindeyken şehirden kaçabilmek çok güzel oluyor.

Cumartesi sabahı Duygu, Ayça, İlginay ve Selim’le Pendik Marintürk’te buluştuk. Tekneyi hazırlayıp çıktığımızda rüzgar güneyli 3-4 kuvvet esiyordu. Yelkenleri basıp keyifli bir seyre başladık. Adaların arasında rüzgar hafiflemesine rağmen iki buçuk saatte Kalpazankaya’ya vardık. Lokantanın tonozlarının hepsi doluydu. Neyse ki tam o sırada ayrılan bir teknenin yerini aldık. Kalpazankaya’da rezervasyon yapmadan yer bulmak oldukça zor. Bize yamacın kenarında güzel bir masa verdiler. Ekip yolda epey acıkmış olduğundan lezzetli mezeleri hemen bitirdi. Ardından kocaman bir kalkan balığı yedik. Akşam güneş batmadan tekneye dönüp yelkenleri bastık. Hava serinlediği için hepimiz teknedeki kıyafetlerden birkaç kat giyindik. Dört kuvvet esen Poyraz bizi marinaya kadar gayet hızlı bir seyirle götürdü. (Kalpazankaya: 0216 3811504)


Pazar akşamüstü kısa bir seyir için marinadan çıkıp Sedef Adası’na gittik. Geçen yazdan beri ilk defa geldiğim Port Sedef yeni bir iskele yaptırmış. Derinlik 2-2,5m cıvarında olduğu için tekneyle iskeleye bağlandık. Bizden başka kimse olmadığı için bu şekilde yanaşmak çok rahat oldu. Port Sedef’in tonozlarının çoğu kışın kaybolmuş. Sadece üç tanesi görünürdeydi. Sedef Adası’nın tabiatı çok hoş ancak Port Sedef hizmet, fiyat ve lezzet açısından pek cazip değil. Birer bardak şarap içip gün batarken marinaya döndük. (Port Sedef: 0534 6176048 )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder