TİLDA İLE TRİLYE'DE - MARMARA'DAKİ SAKİN CENNET

21-27 Ağustos 2023

21 Ağustos Pazartesi sabahı saat 9:15'te Tuzla Viaport marinadan avara ettik. Hava sakindi. Motor seyrinde rotayı Bozburun'a çevirdik. Saat 10:30'da Esenköy'ü bordaladık. Rüzgar azdı ama kısa bir süre ölü dalgalar tekneyi salladı. Melis'in ilk uzun seyri olduğu için onun rahatsız olmamasına özen göstermeye çalışıyorduk. Sert havadan kaçınmak için seyahate planladığımızdan bir hafta sonra çıkabilmiştik. Neyse ki dalgalar onu fazla rahatsız etmeden kesildi. Kahvaltıdan sonra Melis ve Bertan balık tutmayı denediler. Öğleden sonra 13:45'te Bozburun'u bordaladık. 

Öğleden itibaren hava Poyraz esmeye başladı. Yelken açmak için Bozburun'a kadar beklemeye karar verdik çünkü havanın orada artma ihtimali vardı. Bozburun'u geçince genoa yelkeni açıp geniş apaz seyirde Trilye yönünde ilerlemeye başladık. Keyifli yelken seyrinde karşı kıyıya yaklaşırken dalga arttı. Tekne pupadan aldığı dalgalarla sert yalpa vurmaya başladı. Melis bir süre sonra çığlık çığlığa bağırmaya başladı. Bir yandan onu sakinleştirmeye çalışırken diğer yandan yelkeni sardık. Saat 15:00'te Trilye mendireğine sığındık. 15:15'te balıkçı barınağına bağlandık ama son yarım saatte hem dalgalar hem de Melis'in attığı çığlıklar bizi serseme çevirmişti. 

Yola çıkarken niyetimiz Trilye'de birkaç gün kalıp Marmara Adası'na gitmekti. Ancak hem Trilye'de rahat ettiğimiz için hem de Melis'i daha fazla dalgaya maruz bırakmamak için yola devam etmemeye karar verdik. Balıkçı barınağı temizdi; elektrik ve su almak mümkündü. Gece hava serin estiği için rahat uyunuyordu. Ayrıca gürültü yoktu, ortam çok sakindi. Böylece altı gün boyunca Trilye'de kaldık. 

Aslında eski bir Rum köyü olan Trilye'de harabe halde kiliseler, bir manastır ve bir de Kanuni Sultan Süleyman zamanında kiliseden çevrilen Fatih Camii var. Kemerli Kilise dünyanın içinde fresk olan ilk kilisesiymiş. Ayrıca birkaç koy ilerideki Kumyaka'da (Siği) dünyanın ayakta kalan en eski üçüncü kilisesini (Kumyaka Başmelekler Kilisesi) ziyaret ettik. Eski zamanda bu kilisede akıl hastalarını tedavi ettikleri söyleniyor. Ancak Fatih Camii dışındaki bütün yapılar çok bakımsızdı.  

Trilye'den ayrılamamamızın en önemli sebepleri ise köydekilerin içten misafirperverliği ve yediğimiz herşeyin harika olmasıydı. Balık ve deniz ürünleri hem taze hem de makul fiyatlıydı. Zeytin ve zeytinyağı stoklarımızı tabii ki tekneye doldurduk. Ayrıca günlük meyve, sebze ve yumurta alışverişimizi yaptık. Değişik marmelat ve meyve özleri aldık. Neredeyse her gün doğal dondurma yedik. Küçük çocuklara bedava dondurma veren Parpali Dondurmacısı'nın, lezzetli yemekler sunan Mürüvvet Abla'nın Yeri'nin, esprili garsonları olan Savarona Balık'ın ve kaliteli doğal ürünler sunan Özata Zeytincilik'in müdavimi olduk. 

Dönüşte hava sakin olduğu için Pazar gününü seçtik. Sabah 6:30'da Trilye'de avara ettik. Balıkçı barınağında bize yardımcı olan Burak Bey sabah bizi uğurladı. Rüzgar 10- 12kn Poyraz esiyordu ama dalga yoktu. Melis kamarasında uyumaya devam etti. Motorla bir saat sonra Bozburun'u bordaladık. Kendimizi sanki dünyanın çok uzak bir köşesinde ıssız bir buruna gelmiş gibi hissettik çünkü Bozburun'u kuzey yönünde geçerken manzaralar hakikaten etkileyici. Tabii Bozburun'un güneyindeki Armutlu'nun apartman tarzındaki tatil siteleri için aynı şeyleri söylemek mümkün değil. Maalesef birkaç tatil sitesinin Bozburun'un kuzey manzarasını da bozduğunu görerek üzüldük. Sakin havada motorla seyre devam edip 11:30'da Tuzla'daki Hayırsız Ada'ya vardık. Öğleden sonraya kadar burada demirde vakit geçirdik.   

Hiçbirimiz tatilin bitmesini istemiyordu. Aslında tekneyi aldığımızdan beri böyle bir tatil hayal ediyorduk. Üstelik son birkaç hafta iyi hava bekleyerek yola çıkmayı geciktirmiştik ve heyecanımız iyice artmıştı. Sonunda hem Melis'le ilk defa uzun seyir yapmış hem de teknede bir haftaya yakın yaşamıştık. Tekne evimiz gibi olmuştu. Ancak karadaki hayata dönmek gerekiyordu. Geç olmadan tekneyi temizlemek ve toparlamak gerektiğinden saat 15:00'te Tuzla Viaport Marina'ya bağlandık. Yeni yerlere seyahatlerin ve yeni maceraların hayalleriyle tekneden ayrıldık.