15 Aralık 2011 Perşembe

YELKEN HAYALLERİ


Kışın rüzgarsızlık, fırtınalar ve günlerin kısalması sebebiyle karada yelken hayali kurmakla yetiniyoruz. Arada marinadan çıkıp motorla kısa turlar atıyoruz tabii. Ama çoğunlukla marinada tekne tamiri ve bakımıyla vakit geçiriyoruz. Ayrıca sıcak evimde oturup yelken dergilerini okurken Antarktika’ya giden, dünyayı dolaşan, veya Atlantik Okyanusu’nu tek başına geçen denizcilerin yaşadıkları maceralara özeniyorum.  Acaba ben de bir gün yelkenliyle Antarktika’ya gidebilir miyim? Daha doğrusu, acaba buna cesaret edebilir miyim?

Çocukken yüzerek balıkçıların teknelerine çıkar ve lumbozlardan kamaralarının içine bakıp özenirdim. Babamın kayığıyla balığa çıkardık ama kamarası yoktu. İçinde kalınabilecek bir tekne benim için inanılmaz birşeydi. Kendi teknem olacağı aklıma bile gelmezdi ama hep hayallerimde vardı. İnsanın hayalleri aslında gerçekleşiyor. Mesele hayal kurmakta…

Yachting World dergisinde okuduğum Steve Powell imzalı yazı dizisi yazarın yelkene başladıktan yaklaşık on sene sonra bu iş için bütün ekipmanları yedekleyerek özel yaptırdığı Oyster 62 model teknesi Uhuru ile Atlantik Okyanusu’nu geçip Antarktika’ya inmesini ve Horn Burnu’nu geçmesini anlatıyor. Maceranın detaylarını ve etkileyici resimlerini yazarın blogundan takip edebilirsiniz.

Beni etkileyen bir başka macera ise dünyayı dolaşan 1904 yapımı ahşap klasik kotra S/Y Merrymaid’in hikayesi. Özellikle teknenin Horn Burnu’nu dolaşırken buzullarda çekilen resimleri inanılmaz. Kotra dalgalara bata çıka ilerlerken neredeyse suyun içinde kayboluyor. Tek görünen kotranın direği! Yachting World’de çıkan makaleyi ve kotranın resimlerini www.merrymaid.sy adresinde görebilirsiniz.

Zorlu denizler, buzullar, penguenler, balinalar… Hayal kurmaya ve yazmaya devam edeceğim.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder