7 Mayıs 2013 Salı

BMW BOSPHORUS CUP


05.05.2013
 

Borusan'ın 'yelken festivali' şeklinde organize ettiği yarış bizim için Boğaz'da yelken yapma fırsatı oldu. Yarışa 'yelken tutkunları' sınıfında kaydolduk. Cumartesi günü Dolunay ve ben tekneyi Yalova'dan Kalamış'a koyu bir sis içinde epey maceralı bir şekilde ama neyseki salimen getirdik. (Bu macera ayrı bir yazının konusu olacak.)


Pazar sabahı diğer yarış ekipleriyle birlikte kafile halinde Kalamış Marina'dan çıkıp Boğaz'a girdik. Yarışa kayıt yaptıran tekne sayısı 125'le rekor kırdığından kafile epey kalabalıktı. Haydarpaşa önlerinden karşı kıyıya geçip Kabataş, Beşiktaş, Ortaköy ve Kuruçeşme'ye geldik. Teknenin henüz alt bakımını yaptırmadığım için pek hızlı ilerleyemiyorduk. Ama keyfimiz gayet yerindeydi. Çok uzun zamandır Symphony ile Boğaz'a gelmemiştik. Eski yarış hatıralarımız canlandı ve epey güldük.

 
Arnavutköy Akıntı Burnu'na geldiğimizde motor hararet alamı verdi. Hemen yelkeni açıp rotayı Kandilli'ye çevirdik. Kandilli koyunda anayelkeni de bastık. Yaklaşık 12-14 knot esen Poyraz havada tekne Kandilli'den Bebek'e doğru süzülmeye başladı. Motor seyrinden yelken seyrine geçince hepimizin keyfi iyice yerine geldi. Yelken tutkunları için yarışın başlangıcı olan Büyükdere koyuna yetişmeye çalışmak yerine kendimizi rüzgara bıraktık.

Biz Kandilli'de yelken basarken 'gerçek' yarışçılar Bebek'ten balonlarını basarak yarışa başlamışlardı. Önümüzden kalabalık bir filo halinde güney yönünde geçtiler. Akıntı burnunda kalsaydık onların arasında kalacaktık. Bu 'gerçek' yarışçıların bazılarının pek de kibar olmayan tavırlarından dolayı karşılarına çıkmadığımıza ve Kandilli kıyısına geçip onları sadece seyrettiğimize sevindim. Ama yarışı kaçırdığımıza üzüldüm çünkü kayıt yaptırıp Borusan'ın dağıttığı ceket ve şapkaları alarak organizasyona katılma sözü vermiştik. Zaten teknenin altı temiz olmadığı için kazanma şansımız yoktu. Ama en azından katılabilirdik. Malesef motorumuz hararet yapınca buna imkan kalmadı.

Yaklaşık bir saat Boğaz'da yelken yaptık. Bebek'ten Anadoluhisarı'na geçtik ve ardından Rumelihisarı önlerine geldik. Boğaz'da hem rüzgarı hem de akıntıyı hesaba katarak yelken yapmak gerekiyor. Ayrıca tabii sık sık dev tur tekneleri üzerimize doğru geliyor. Bunlar rüzgarla yolaldığımızı hiç hesaba katmadan bizi tehlikeye sokacak şekilde yakınımızdan geçip gidiyorlar.

Dönüş yolumuz uzun olduğundan öğle saatinde Rumelihisarı önlerinde teknenin burnunu güney yönüne çevirip yelkenleri boşladık. Orsa seyirden geniz apaza geçince birden bire çevremizde yaşadığımız bütün keşmekeş durmuş, rüzgar bitmiş, hava ısınmış ve akıntıyı yenmeye çalışırken yaşadığımız telaş uçup gitmiş gibi oldu. Kendimizi akıntıya bırakıverdik. Sabahtan beri çabalayarak geldiğimiz yolu dönüşte yarım saatte geçtik. Moda burnundan rotayı Büyükada'nın kuzeyine çevirdik. Poyraz akşama kadar esmeye devam etti. Yalova'ya akşamüstü altıda vardık. Kalamış Marina'nın karmaşasından sonra Yalova bize çok güzel ve ferah geldi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder